Geçen sene Aziziye Belediyesi Taş Eserler Müzesi kurma projesi bünyesinde tahrip edilen bir kümbet, oradan alınan birkaç parça eserle gündeme gelmişti. Müze Koordinatörü, ekip arkadaşım Oğuzhan TÜRK, orada definecilerin tahrip ettikleri kümbetteki birkaç parça eseri koruma altına alabilmek için bölgeye gideceğini açıklamış, ders programım uygun olmadığı için gidememiştim. Ertesi gün gazeteci arkadaşlarla ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal ALMAZ ile gitmiş hem eserleri almış hem de haber yapmışlardı.

Kurban Bayramı’nın birinci günü medyada ülke çapında önemli bir haber yayımlandı: Üzerinde “Sultan Alaeddin” Yazılı Sanduka Bulundu

Selçuklu Sultanı 2. Alaaddin’in zehirlenerek öldürüldüğü ve kabrinin nerede olduğunun tam bilinmediği malumunuzdur. Erzurum’da da “Ezirmik Kümbeti” ya da “Ovaköy Kümbeti” olarak bilinen ama halk arasında  “Alaaddin Kümbeti” olarak anılan bir kümbet vardı. Burada definecilerin ciddi hasarlara sebep olduğu duyulmuş, oradaki (diğerlerine nispeten) daha az zarar görmüş olan sandukalar alınmaya gidilmişti. Cemal ALMAZ da o esnada orada bulunmuş ve basın açıklaması yapmıştı.

Bu olaylardan sonraki süreçte Erzurum Müze Müdürü değişmiş, göreve Hüsnü GENÇ gelmişti. Eski müze müdürünün görevden alınışı üzerine bir yazı yazmış, o yazımda Hüsnü Bey hakkında da yakın çevremdekilerden aldığım bilgiye göre ön yargılı bir ifade kullanmıştım. Hüsnü Bey, zaman içerisindeki yaptığı çalışmalarla beni (aslında beni değil, beni yönlendirenleri) haksız çıkardı. Bundan gocunacak değilim, aksine böyle bir durumdan ötürü özür dilemek benim için büyük bir keyif oldu. Zira ülkesi ve milleti için görevini güzel yapıp işinin hakkını veren bir kişiden değil özür dilemek, onun başarısı için elimden geleni yapmazsam karaktersizlik yapmış olurum.

Müze müdürü göreve geldikten sonra Erzurum Kalesi’nin kazısını devam ettirdi. On dokuz yıldır yapılan kazıların bir yıl içerisindeki en uzun sürelisi bu sene yapıldı. Aynı anda başka yerlerde de kazılar yapılmaya başlandı. Ama bu kazılar, eserleri ortaya çıkarmak için yapıldı, dosya kapatmak için değil. Bu kazılardan biri de Ezirmik Kümbeti’ne yapıldı. Geçen yıl haziran ayında kuruldan kazı kararı çıkmasına rağmen kazı çalışması yapılmamıştı. Cemal ALMAZ’ın da desteğiyle bu sene kazı çalışmaları sezon açılınca hemen başlatıldı. Kazı neticesinde üzerinde “Sultan Alaaddin” yazan bir sanduka bulundu.

Konya’daki Selçuklu Sultanları’nın kabirlerinden alınan parçalardan DNA testi yapılmıştı. Yeni bulunan kabirden de örnek alınarak DNA testi yapılacak ve sonuçlar karşılaştırılacak. Eğer DNA’lar tutarsa zehirlenme ile ilgili de bir test yapılacak. Bu çalışmaların neticesinde de kümbetin yeniden ihyası gerçekleştirilecek ve bir padişah kabri de Erzurum’da ziyaretçilerini karşılayacak.

Yakında bir kazı çalışması da Tortum’da yapılacak. Tortum Belediye Başkanı ve Müze Müdürü arasında gerekli yazışmalar yapıldı. Yakında çalışmalara başlanacak. Bunun da müjdesini şimdiden vereyim, ayrıntılarını da kazının seyrine göre sizlerle paylaşacağım. Keşfini ve müracaatlarını bizzat yaptığım bu çalışmayı Allah nasip ederse gündeme getireceğim.

Not: Meğer müze müdürlüğü kazı yapabiliyormuş. İsterse eserleri kurtarabiliyormuş. Bunu bize gösterdiğiniz için teşekkür ederim Hüsnü GENÇ. Sizi de ekibinizi de can-ı gönülden tebrik ediyor, çalışmalarınızı heyecanla takip ediyorum.